Beğenmeyen Okumasın’ın Nisan buluşmasını önceki aylarda olduğu gibi yine bir yazarın katılımıyla gerçekleştirdik. Bu seferkikonuğumuz Figen Şakacı idi. Yazarın bir büyüme hikâyesi olarak tasarladığı, bittiğinde üç kitaptan oluşacak serinin yayımlanmış ilk iki eseri Bitirgen ve Pala Hayriye’yi konuştuk.
Üçlemenin ilk kitabı olan Bitirgen, bir çocuk-ergenin dünya ile ilişki kurmaya çalışmasını ve çoğu zaman da tökezlemesini anlatıyor. Ailenin geç doğmuş üçüncü çocuğu olarak babası dışında ailedeki herkes tarafından dışlanan, bu dışlanmayı sokakta da yaşadığı için yazarın da tabiriyle “gölgesiyle tartışan çocuklar”dan biri Hayriye. Hayriye dediğimize bakmayın, kitapta bir kere bile ismi geçmiyor karakterin. İkinci kitapta öğreniyoruz. Bitirgen ise karaktere babası tarafından konmuş takma isim. Yaşıtları arasında konuşabildiği, anlaşabildiği hiç kimse olmadığından babası ve yazlıklarından bazı büyüklerle arkadaşlık kuran karakterimiz, onlarla bir konuşma dili oluşturabilmek de için de aşırı bir çaba sarfediyor, her şeyi kendisi öğrenmeye çalışıyor. Öğrenmeye, okumaya, yazmaya oldukça meraklı… Fakat bu şimdiki gibi kolay olmayan bir süreç. Mesela, Lenin kim diye öğrenmeye çalışan karakterimiz, internet olmayan bir dönemde bu soruyu abisine soruyor ve darbedöneminde yaşadığından kendisinden dayak yiyor. Arka plandaki 80 Darbesi ile Bitirgen’in büyüme sancılarını birlikte yaşıyoruz. Yazara ergen dilini nasıl yakaladığımızı sorduğumuzda günlüklerine döndüğünü söyledi ve Edip Cansever’den bir alıntı ile pekiştirdi cevabını: “Gökyüzü gibi bir şey, çocukluk hiçbir yere gitmiyor.” Gerçekten de öyle!
İkinci kitap olan Pala Hayriye ise 1990’lar Türkiye’sinde geçen, Hayriye’nin evden kaçarak üniversiteye gitmesini, ideolojik değil de şartların getirdiği bir şekilde devrimci çevreye girmesini, gazeteci olmasını ve sonrasında gazeteciliği bırakmasını ve tabi ki en önemlisi de karşı cinsle kurmaya çalıştığı romantik ilişkilerini konu alıyor. Figen Şakacı, bu zamana kadar bu döneme bugünden bakan metinler yerine, karakterin içinden olaylara bakan bir metin ortaya koymaya çalıştığını belirtiyor. Bu nedenle de kendi dilini değil o dönemki 90’ların devrimci dilini kullandığını söylüyor yazar. Ebeveynlerinin suskunluğunu taşımadıklarını ve kendi kuşağının apolitikleşmeden çıktığını belirtmeden de geçmiyor. Edebiyatın hafızanın bekçiliğini yaptığını ve insanları bu dünyaya teğellediğini vurgularken, kendi ve ait olduğu kuşaktaki diğer yazarların da bunu yaparken sarkazma başvurduğunu söylüyor.
Kitap dışında edebiyata ve yazarlığa bakış açısınıda konuştuk tabii ki yazarla. Şimdiki okuru obur okur olarak nitelendiriyor yazar: okuduğunu anında sevecek ve onda kendisini bulacak beklentisi olan okurlar. Yazara göre edebiyat bütün sorulara cevap vermemeli, bazı boşlukları okura bırakmalı… Genel olarak edebiyatla ilişkisini yazar nasıl bir dil kullanmış, kurgulamış ve hikâye etmiş maddelerine bakmak üzerinden açıklıyor. Kemal Tahir örneğini veriyor bu noktada. Köyü bilmediği için Orhan Kemal tarafından eleştirilen yazarın “köyü bilmem ama anlattım” cevabının asıl romancı tarafından verilmesi gereken yanıt olduğunu söylüyor.
Bu edebî sohbet için yazar Figen Şakacı’ya teşekkür ediyor, üçlemenin üçüncü kitabını merakla bekliyoruz. Umarız kitaba en kısa sürede kavuşuruz! Yazımızı bir gelenek olduğu üzere kitaptan notlarla bitiriyoruz:
Gözde: “Bu Evren denilen adam benim Müjde ablama gitmemi de yasaklayacak değil herhalde.” Bitirgen
Hazal: “Acilen bir karar vermem lazımdı: Sosyalist feminist miydim yoksa radikal feminist mi?” Pala Hayriye
Burcu: “Seher vakti gözü karartıp sefere çıkacak cesaretim yoktu artık. Bu gerçeği kabul etmenin zamanı gelmişti demek.” Pala Hayriye
Aydın: “Cebimdeki paranın hesabını yapmaktan helak olmuş evimizin ilk serseri israfıydın diğerlerine göre, benim içinse babamla baş başa olmaya vesile bulunmaz bir minnettin.” Bitirgen
Merve: “Hayatım yazacağım birkaç kitap daha için, okuyacaklarımdan bir şeyler öğrenip ben onu da biliyorum demek için, izlediğim filmlerin yönetmenlerini, oyuncuların isimlerini ezberlemek için geçiyor.” Pala Hayriye
Önümüzdeki ay konuğumuz Mahir Ünsal Eriş…
Bilgi için: https://www.facebook.com/bgnmynkmsn?ref=bookmarks
begokuadmin
Sınır tanımayan okurların buluşma noktası