2015 herkesin hayatında yeni bir sayfa açtığı, yeni başlangıçların bol yaşandığı bir yıl olsun! Tıpkı elimize alıp okumaya başladığımız kitapların giriş cümleleri gibi… Beğenmeyen Okumasın yeni yılın ilk günlerinin şerefine, en çarpıcı giriş cümlelerini yazdı. Buyrun efendim. İyi okumalar!
Elif Şafak – Baba ve Piç
“Gökten kafana ne yağarsa yağsın asla küfretmeyeceksin. Buna yağmur da dahil. Yukarıdan üzerine ne düşerse düşsün, kabulün olmalı. Sağanak ne kadar şiddetli, tipi ne denli dondurucu olursa olsun, bulutların biz aşağıdakilere reva gördüklerine sövemezsin. Böyledir bu düzen. Bunu herkes bilir.”
Yusuf Atılgan – Aylak Adam
“Birden kaldırımlardan taşan kalabalıkta onun da olabileceği aklıma geldi. İçimdeki sıkıntı eridi.”
Yaşar Kemal – Demirciler Çarşısı Cinayeti
“O güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık.”
Ahmet Ümit – Beyoğlu’nun En Güzel Abisi
“Aşk, hayatı; cinayet, ölümü sıradanlıktan kurtarır!”
Hakan Günday – Kinyas ve Kayra
“Omnes Vulnerant Ultima Necat! Hepsi yaralar, sonuncusu öldürür!”
Hermann Hesse – Demian
“Her insanın yaşamı, onu kendine götüren bir yoldur, bir yol denemesi, bir yol taslağıdır…Hepimiz aynı derinliklerden çıkıp geliriz ama bir taslak olarak, derinliklerden çıkıp gelen bir yaratık olarak her birimiz kendi öz amacımıza varmak için uğraşıp didiniriz. Birbirimizi anlayabilir, ama kendimizi ancak kendimiz açıklayıp yorumlayabiliriz.”
Adalet Ağaoğlu – Bir Düğün Gecesi
“İntihar etmeyeceksek içelim bari!”
Samuel Beckett – Adlandırılamayan (Üçleme)
“Nerede şimdi? Kim şimdi? Ne zaman şimdi?”
Orhan Pamuk – Masumiyet Müzesi
“Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum.”
Lev Tolstoy – Anna Karenina
“Bütün mutlu aileler birbirine benzer; her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır.”
Hüseyin Rahmi Gürpınar – Ben Deli miyim?
“İşte birkaç zamandır beynimi kemiren şüphe… Ben deli miyim? Rica ederim gülmeyiniz. Mesele pek naziktir.”
Tarık Buğra – Yarın Diye Bir Şey Yoktur
“Hikayelerimi asıl sahiplerine armağan ediyorum: Hikayelerimi umutlara ve umut kırıklıklarına, bekleyişlere ve kavuşmalara, ayrılıklara ve özleyişlere armağan ediyorum. Hikayelerimi tanışmalara, kırgınlıklara, barışmalara, hikayelerimi seslere, bakışlara armağan ediyor, inanışlara ve vazgeçişlere, yitirip buluşlara, düşüncenin, duygunun hürlüğüne ve yaşamanın ayak bağlarına armağan ediyorum. Hikayelerimi unuttuklarıma ve beni unutanlara, unutmadıklarıma, unutmayacaklarıma ve beni unutmayanlara, asıl sahiplerine armağan ediyorum. Bu hikayelerde bulamayacağınız, kimsenin bulamayacağı şey kindir, hınçtır, insanın yerilişi, horlanışıdır. Ben de bununla övünüyorum. ”
İhsan Oktay Anar – Puslu Kıtalar Atlası
“Ulema, cühela ve ehli dubara; ehli namus, ehli işret ve erbab-ı livata rivayet ve ilan, hikayet ve beyan etmişlerdir ki kun-ı Kainattan 7079 yıl, İsa Mesih’ten 1681 ve Hicretten dahi 1092 yıl sonra, adına Kostantiniye derler tarrakası meşhur bir kent vardı.”
Charles Bukowski – Kahramanın Yokluğu
“Kendini biraz… biraz… farklı hissediyordu sahada Chelaski. Bazı günler farklı hissederdin kendini. Hiçbir şey yerli yerinde değildir sanki. Şimdi de öyleydi. Güneş bile biraz hastalıklı görünüyordu, çitlerin yeşili fazla yeşil, güneş fazla yüksek, eldivenlerinin derisi fazla… derimsi.”
Charles Dickens – İki Şehrin Hikayesi
“Tüm zamanların en iyisiydi bu…en kötüsüydü de! Bilgeliğin çağıydı. Aptallığın çağıydı. İnançların dönemiydi. İnançsızlığın da. Mevsim aydınlığın mevsimiydi. Mevsim karanlığın mevsimiydi. Umut’un baharını, umutsuzluğun kışını yaşıyordu. Her şey geleceğindi, gelecek hiçlikti. Hepimiz cennete gidiyorduk; ya da tersine cehenneme.”
Murat Uyurkulak – Tol
“Devrim, vaktiyle bir ihtimaldi ve çok güzeldi.”
J. M. Barrie – Peter Pan
“Biri dışında, bütün çocuklar büyür ve büyüyeceklerini erken yaşta öğrenirler.”
Hasan Ali Toptaş – Bin Hüzünlü Haz
“Beni en çok suçtan arınmışlığım tedirgin ediyor.”
Barış Bıçakçı – Sinek Isırıklarının Müellifi
“Çoğu zaman her şey önceden bellidir; mucize, evin bugün yarın ölecek ihtiyar kedisidir.”
Alper Canıgüz – Oğullar ve Rencide Ruhlar
“Beş yaş insanın en olgun çağıdır sonra; çürüme başlar.”
Gabriel Garcia Marquez- Yüzyıllık Yalnızlık
“Albay Aureliano Buendia, yıllar sonra idam mangasının karşısına dikildiğinde, babasının onu buzu keşfetmeye götürdüğü o çok uzaklarda kalmış ikindi vaktini anımsayacaktı. O zamanlar Macondo, tarihöncesi kuşların yumurtaları kadar ak ve kocaman, parlak çakıllarla örtülü yatağı boyunca dupduru akan bir ırmağın kıyısında kurulmuş yirmi hanelik bir kerpiç köydü. Dünya öylesine çiçeği burnundaydı ki, pek çok şeyin adı yoktu daha ve bunlardan söz ederken parmakla işaret edip göstermek gerekirdi.”
Tom Robbins- Ağaçkakan
“Yirminci yüzyılın son çeyreğiydi. Batı uygarlığının rahatsız edecek denli hızlı ama fazla heyecan vermeyecek denli de yavaş düştüğü bir zamandı. Dünyanın büyük bölümü, gün geçtikçe pahalılaşan bir tiyatro koltuğunun kenarına tünemiş, korku, umut ve sıkıntının çeşitli bileşimlerini duyarak önemli bir şey olmasını bekliyordu.”
Franz Kafka- Dönüşüm
“Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.”
Douglas Adams- Otostopçunun Galaksi Rehberi
“Galaksinin Batı Sarmal Kolu’nun bir ucunda, haritası bile çıkarılmamış ücra bir köşede, gözlerden uzak, küçük ve sarı bir güneş vardır. Bu güneşin yörüngesinde, kabaca yüz kırksekiz milyon kilometre uzağında, tamamıyla önemsiz ve mavi-yeşil renkli, küçük bir gezegen döner. Gezegenin maymun soyundan gelen canlıları öyle ilkeldir ki dijital kol saatinin hâlâ çok etkileyici bir buluş olduğunu düşünürler.”
Orhan Pamuk – Yeni Hayat
“Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti.”
Virginia Woolf – Kendine Ait Bir Oda
“Ama biz senden kadınlar ve kurmaca yazın konusunda konuşmanı istemiştik, bunun insanın kendine ait bir odası olmasıyla ne ilgisi var diyebilirsiniz. Açıklamaya çalışacağım….”
begokuadmin
Sınır tanımayan okurların buluşma noktası