Latin Amerika edebiyatıyla ilgili bir önceki yazımın ardından bu seferki yazımda da Latin Amerika üzerine yazmaya karar verdim. Her bölgenin edebi eserlerinin kendine özgü özellikleri var ve farklı örnekler okumak bir anlamda Türk edebiyatını da daha iyi anlamamızı sağlayabilir. Austin’deki 3 Latin Amerikalı arkadaşıma en sevdiği kitapları ve nedenlerini sordum ve onlar da cevaplarını benimle paylaştılar. Önceki yazımda olduğu gibi soruların cevaplarını hem Türkçe hem de İspanyolca yayınlamanın daha doğru olacağını düşündüm ki böylece bloğumuz belki Latin Amerikalı edebiyat severlere de ulaşabilir. Arkadaşlarım Giorleny, Rodolfo ve Roberto’ya paylaşımları için çok teşekkür ederim. Arkadaşlarımın cevaplarına geçmeden önce ben de sizlere bir kitap önerisinde bulunmak isterim. Javier Auyero ve María Fernanda Berti tarafından yazılan: La violencia en los márgenes (Violence at the Margins). Kitabı henüz okumamakla birlikte özellikle etnografik çalışmaları sevenlerin bu kitabı da büyük bir zevkle okuyacaklarını düşünüyorum ve Buenos Aires’in fakir mahallelerindeki şiddet hikayelerinin ülkemizde fakirlik üzerine yapılan saha çalışmalarına örnek teşkil edebileceklerini düşünüyorum.
Giorleny: Benim en sevdiğim kitap Alejo Carpentier tarafından yazılan El Reino de Este Mundo adlı kitap. Bu kitabı seviyorum çünkü aynı anda beni hayrete düşürmeyi, dehşete düşürmeyi ve bana ilham vermeyi başarıyor. Bunun dışında Octavio Paz, Mario Benedetti ve Ruben Dario’nun eserlerini okumayı da severim (özellikle ülkemi özlediğim zamanlarda).
Mi libro preferido, el que se me viene a la mente en este momento es El reino de este mundo por Carpentier. Me gusta porque me transporta, me asombra, me horroriza y me inspira. Claro, también me gusta Paz, Benedetti y Dario (cuando estoy nostálgica de mi patria).
Rodolfo: Bir kitap seçmem gerekirse Oscar Castro’nun (1910-1947) La Comarca del Jazmín’ini seçerdim. Bu kitabı seviyorum çünkü kitabı okuduğumda çocuktum ve eserdeki gündelik yaşama dair sıradan ve birbiriyle bağlantılı hikayeler dikkatimi çekti. Aynı zamanda ve Castro’nun diğer anlatılarından farklı olarak kitap bir düzyazıda nadir rastlanacak oldukça lirik bir dile sahip. Kitabı sevmemin diğer nedenlerinden biri de eserin Şili’nin kırlarında geçiyor olması ve onu tanımlıyor olması ki bunu günümüz koşullarında gerçekleştirmek oldukça zor. Bu özelliğiyle eser aynı zamanda bana küçükken hafta sonları kırda yaşayan büyükannemi ziyarete gidişimizi hatırlatıyor.
Si tuviera que elegir uno diría que es La Comarca del Jazmín de Oscar Castro (1910-1947). Me gusta porque cuando era chico y lo leí me atrajo que fuera una serie de cuentos relatados desde la perspectiva de lo cotidiano sin grandes pretensiones respecto al lenguaje y el tema. Al mismo tiempo, y a diferencia del resto de la narrativa de Castro, el libro tiene un lenguaje muy lírico que es raro encontrar en prosa. Cuando lo he leído después me ha gustado también porque está ambientado en campo chileno, lo describe de una manera que sería difícil de hacer si hubiera sido escrito hoy y que me recuerda cuando era chico e iba con mi familia los fines de semana a ver a mi bisabuela en el campo.
Roberto: José Donoso tarafından yazılan “El Obsceno Pájaro de la Noche” önerebileceğim kitaplardan bir tanesi. Eserin deneysel anlatımı dolayısıyla kitap çok kolay okunur bir kitap değil ancak aynı zamanda bu özelliği dolayısıyla oldukça tatmin edici bir eser. Eserin en ilginç özelliklerinden bir tanesi Donoso’nun baş kahramanını dönüştürmeyi başarabilmesi ve bize bu dönüşümlerin kahramanın gerçeklikle ilgili algısını değiştirdiğini gösterebilmesi.
Un Libro que recomendaría es “El Obsceno Pájaro de la Noche” de José Donoso. Su narrativa experimental no lo hacen un libro de fácil lectura, sin embargo la misma es lo que lo hace una lectura muy satisfaciente. El aspecto más interesante del libro es como Donoso es capaz de transformar a su protagonista y mostrarnos como con dichas transformaciones cambia su percepción de la realidad. La transformación del protagonista a la monstruosidad y su eventual recuperación de la humanidad nos sirve para explorar como elegimos alienamos en el mundo moderno.
Şunlar da ilginizi çekebilir: